Bu 3 Dakikalık Egzersiz ile Problem Çözme Yönteminizi Değiştirin - FokusX - Kişisel Gelişim Eğitimleri

Bu 3 Dakikalık Egzersiz ile Problem Çözme Yönteminizi Değiştirin

Fransa’da her yıl ne kadar tuvalet kağıdı satılıyor? Almanya’da kaç kilometre uzunluğunda tren yolu var? Amerika Birleşik Devletleri’nde saat 9: 45’te insanların yüzde kaçı uyanıyor?
İş görüşmelerinde, bunlardan biri gibi bir soru ile karşılaşabilirsiniz. Amaç sizi terletmek ya da size çığlık attırmak değil, daha ziyade yapılandırılmış düşünme kapasitenizi ve mantık kullanma, tümdengelimi uygulama ve birçok küçük soru sorarak büyük bir cevap oluşturma yeteneğinizi test etmektir.

Yapısal düşünme ile, endişelenmek, geçmiş varsayımlara dayanmak veya sorulara omuz silkmek yerine problemleri metodik olarak parçalara ayırır ve parça parça çözersiniz. Neil deGrasse Tyson bir kere iki iş adayına aynı soruyu sorma tekniğiyle ilgili varsayımsal bir soru yöneltir. İçerideki binadaki sivri uç ne kadar? Bu senaryoda, bir aday cevabı biliyor olur.
Dışarıdaki diğer kişiler, binanın gölgesini kendisine göre ölçer ve kabaca bir tahmin verir. “Kimi kiralayacaksın?” der Tyson. “Bunu çözen kişiyi işe alıyorum.
Çünkü o kişi zihni daha önce meşgul olmayan bir şekilde nasıl kullanacağını biliyor.” Bunun gibi bir çok örnek verilebilir.
Herkes pratik düşüncelerini yalnızca pratikle geliştirebilir. Yapmanız gereken en iyi şey, çevrimiçi cevapları kolayca bulamadığınız kendinize anlamsız sorular sormaktır. Yazar Hannah Yang, anlamanız için yaklaşık üç dakikanızı alacak bir pratik paylaşıyor: Her yıl kaç müşteriniz favori restoranınızı ziyaret ediyor?İlk olarak, bildiklerimle başlayacağım: Münih’te 1,5 milyon insanın yaşadığını biliyorum. Üçte ikisinin şehir merkezinde yaşadığını varsayacağım. Bu 1 milyon. Bu doğru mu? Önemli değil. Önemli olan bir varsayımda bulunmamın sorunu daha da yok etmemi sağlıyor. Sonra oradan tekrar edebilirim.

Şehirde yaklaşık 10 mahalle var. Bu mahalle başına 100.000 kişi eder – bu yüzden birçoğu Lemongrass’a makul derecede yakın yaşıyor.
Bir kişi her öğle ve akşam yemeğini yerse, bu haftada 14 öğün yemek demektir. Yaşlı insanlar ve küçük çocuklu aileler o kadar çok şey yapmazlar, diğerleri ise hiç dışarıda yemek yemezler. Yani her hafta mahallemdeki restoranlarda 300.000 öğün yemek yeniyor.

The mysteries of the brain

Bölgemizde yaklaşık 100 restoran bulunmakta. Yemekler eşit olarak yayılmış olsaydı, restoran başına 3.000 öğün olurdu.
Şimdi, biraz dedektiflik zamanı. Lemongrass haftada 3.000 kişiye hizmet verebilir mi? Restoran haftanın yedi günü, günde 12 saat açıktır. 84 saat eder. Mekan 25 kişi kapasitelidir ve yemekler ortalama beş dakika içinde hızlı bir şekilde servis edilir. % 100 kapasitede, saatte 125 öğün veya haftada 10.500 öğün servis edebilirler. Mekan toplamda sadece % 30 dolu olsa bile, haftada 3.000 müşteriye hizmet vermek mümkündür.
Diyelim ki tatiller için yılın iki haftasında kapalı. 50 haftada bu yılda 150.000 müşteri demektir.
Bu cevaplar % 100 doğru mu? Kesinlikle hayır. Doğru büyüklükte mi? Muhtemelen. Sadece sınırlıdeneyiminize dayanarak, tahminlerden de çıkarı yapabilirsiniz. Lemongrass için artık potansiyel problemler ve hatta belki de bu problemlere çözümler bulabiliriz.
Yapısal düşünme sadece akıllı değil, aynı zamanda yenilikçi bir pratik. “Yapı” kelimesi, yaratıcılığı düşünme sürecinizden kaldırıyormuş gibi görünmenizi sağlar. Aslında, tam tersi doğrudur. Yaratıcılık kurallarla gelişir. Sınırlar içinde, düşünceleriniz özgürce dolaşabilir ve birbirinin üzerine inşa edilebilir.
İyi düşünmeler 🙂