Türkiye’nin Güzel Şehri Amasya - FokusX - Kişisel Gelişim Eğitimleri

Türkiye’nin Güzel Şehri Amasya

Amasya, Türkiye’nin Karadeniz Bölgesi’nde bulunan bir ildir. Merkez ilçesi Amasya’dır. Denize bakan dağların arasında yer alan Amasya, sulu elmalarıyla ve antik çağlara uzanan tarihiyle ünlüdür. Bu çok eşsiz Türk kasabasına gitmeden önce gezi ipuçlarımıza göz atın.

Ünlü Yunan coğrafyacı, filozof ve tarihçi Strabon’un yanı sıra ünlü Ermeni hekim ve yazar Amirdovlat Amasiatsi’nin da evi olan Amasya’nın 7.500 yıl öncesine dayanan tarihi, dağlarla deniz arasında kalan bu kasabanın her yerinde izlerini bırakmıştır. Antik çağda Amasya, yüzyıllar boyunca birçok kral, sanatçı, düşünür ve padişah yetiştiren zengin bir taşra başkentiydi. Bugün, Yalıboyu Evleri (Osmanlı dönemi evleri) ve kayalıklara oyulmuş eski Pontus krallarının mezarları kalmıştır. Sultan I. Murad ve I. Selim ‘in doğum yeri olan Amasya, Osmanlı tarihi açısından da çok önemli ve bu nedenle tarih meraklıları için oldukça popüler bir turizm istikameti

 

Kral Kaya Mezarları
Kasabanın çok yukarısında olan ve Harşena kayalarına oyulmuş eski kraliyet sarayı ve Pontus krallarının mezarlarıdır. İster gündüz ister gece aydınlatıldıklarında, insan yapımı kaya oluşumları etkileyici bir manzara oluşturur. Düz duvarları ve merdivenleri uzatılmış kireç taşına oyulmuş 18 kaya mezarı, Pontus Krallarına ait oldukları ilk olarak Strabon tarafından yazılmıştır.

Bimarhane
Amasya, Ferhat su kemeri ve Selçuklu Burmalı Camii dışında, 14. yüzyıldan kalma eski bir hastane olan Bimarhane’ye de ev sahipliği yapıyor. Portal çevresinde güzel kabartmalarıyla dikkat çeken yapı, 1308-1309 yılları arasında İlhanlı (Moğol İmparatorluğu’nun güneybatı kesimi) Sultan Mehmet Olcaytu ve eşi Uduz Hatun tarafından yaptırılmıştır.

Amasya Kalesi
Harşena dağındaki konumu nedeniyle Harşena Kalesi olarak da anılan ve şehre tepeden bakan Amasya Kalesi, Pers, Roma, Pontus ve Bizans İmparatorlukları tarafından saldırıya uğradı. Her yıkıcı güçten sonra kale yeniden inşa edildi ve stratejik önemini yitirdiği 18. yüzyıla kadar şehri korudu. Ziyaretçiler dağın tepesine çıktıktan sonra sarnıçları, su depolarını ve Osmanlı hamamının kalıntılarını görebilirler.

Hazeranlar Konağı
19. yüzyıl Hazeranlar Konağı da Türk mimarisinin en güzel örneklerinden bazılarını temsil eden çok iyi korunmuş Osmanlı konakları gibi oldukça göze çarpan bir yapı. Defterdar Hasan Talat Efendi tarafından 1872 yılında kız kardeşi Hazeran Hanım için yaptırılan köşkte şu an küçük bir sanat galerisi ve coğrafi müze de bulunuyor.

Sultan II Bayezid Külliyesi
Cami, ilahiyat okulu, anıt ve çeşmeden oluşan bu külliye 1484-1488 yılları arasında Sultan II. Bayezid adına inşa edilmiştir. Renkli taşlarla kaplı iki güzel minaresi bulunan kompleksin, külliye kadar yaşlı olduğuna inanılan eski bir çınar ağacı da bulunuyor.

 

Yorum Yap